Neden reenkarnasyona inanmıyorum?

8 Ocak 2011 Cumartesi

En sevdiğimiz kişilerden olan Gözde İnsanı bu aralar reenkarnasyon mevzuuna takmış. Konuyla alakalı kitap olsun mekale olsun bunları karıştırıyor. Okumakla da kalmıyor vaktinin bir kısmını adeta bir tarikat lideriymiş gibi beni de bu kavrama inandırmakla geçiriyor. Benim hayata yönelik genel yaklaşımım “böle hayat mı olur olum..bitse de gitsek” tandansında olduğundan ve öldükten sonra yüzde bir milyon ihtimal asil listeden cennete kapak atacağımı bildiğim için hiç kafamı yormuyorum bu konuya. Sanki bi bok varmış gibi ne gelecem lan bi daha! Cennette denize masa kurdurup Jim Morrison, Kurt Cobain ve Jimi Hendrix’le okey oynama hayalim var lan benim! Ha velev ki geldim eğer Brunei sultanının varisi ya da potansiyel bir model, aktrist adayı değilsem kendimi beşikten atar intihar ederim. Bir hayatta daha yıllarca okumaya, iş aramaya, çevre yapmaya kasacak mecalim yok.

Neyse Gözde’ye dönelim; anlattıkları arasında en acayibime giden şey ruh bölünmesiyle ilgiliydi. Şöyle ki ölümden sonra nasıl oluyosa artık ruh ikiye ayrılıyor. Bu ayrılan ruhlar 2 farklı bedende reenkarne olyor; ağzımıza pelesenk olmuş “ruh ikizi” nanesi de böye çıkıyormuş ortaya.

İşte bu akşam sıcak çikiletelarımızı içerken bu mevzuyu bana ruh ikizim sevdiceğimle paylaştım. Aniden aslında içimizde Hamza isimli kıllı bir herifin veya mahallenin kabusu olmuş kız kurusu Atiye ablanın ruhunu paylaşıyor olabileceğimiz gerçeği yüzümüze tokat gibi çarptı..Evet işte bu yüzden sırf bu yüzden reenkarasyona bir kez daha inanmıyorum sayın okuyucu!

PİES: İstemiyorum lan tanımadığım adamın ruhunu içimde ne münasebet…