İkinci raunda geldik….

6 Temmuz 2009 Pazartesi
Mülakat hezimetlerimin bu ikinci bölümünde siz sevgili okuyucularıma “yönetim ve organizsayon “ mülakatı meaceramı anlatacağım.
Efeem önceki yazıda da belirttiğim gibi bu bölümün mülakatlarda 52. Sıradayıdım. 3’erli gruplar halinde girdik içeriye. Hayatta en nefret ettiğim mülakat tarzıdır; grup mülakatı. İnsanı insana kırdırmanın yeni metodu. Sıraylan oturduk; ben ortadayım. Anlayamadığım bir şekilde mülakat İngilizce yapılıyor ilk mülakatın aksine. İlk soru yanımdaki hatuna geldi tabi niye yüksek lisans yapıcan, ne işine yarıcak akademik anlamda gibi düz sorular geldi. Yavrucak kendince cevapladı. Sıra maalesef bana geldi.
Burda bir parantez açmak istiyorum. Sanırım ben kadınlardan nefret ediyorum. Harbi lan ediyorum! Böyle ükela, karşısındakini aşağılamak için elinden geleni yapan tavırları. Kendilerini bir konuya adamış gibi gözüküp aslında o konuda bi skim bilememeleri. Soğuk kanlı olamamaları, en ciddiye alınmıcak şeyleri ciddiye almaları. Ama asıl ciddiye almaları gereken konuları es geçmeleri! Allam bırak erkekleri lezbiyen olan insan var lan! Hadi erkekler yanmış sen nası gönüllü olarak yakıyosun başını.
Tabii ki juride biri daha genç olmak üzere 2 hatun kişi vardı. Neyse başladılar soruları sormaya:
-So simen you graduted from hebele
-Yes
-Did you have any classes about BA?
-Yes….
Lan keşke yes demeyeydim. Yes diyen çenem kopaydı. Başladı genç olan kadın (önce yanındakine bu benim alanım du bah şimdi neler sorup aklını alacam tarzı bi bakış attı). Yok maltineyşınıl kampani neymiş, malitdomestik kampani neymiş. Diyemedim bebeyim ben o dersi en son 3 yıl önce aldım; ne kadarını hatırlamamı bekliosun. Neyse bi kaç tane tamamen bilgi sorusu sordu. E sorular bilgi sorusu olunca atabiliten de sınırlı oluyor bi yerde. Neyse kadının suratında ekşimik bi ifade boka bakar gibi bakıo bana.
Benden bi randıman alamayacağını anlayınca yanımdaki kıza geçti. Kız jeobişi mühendisiymiş. Ben zaten bilemembu işletme müyendizim ben, kendi alanımın dışına taşmak istiyorum filan dedi. Jüri kişisi “en azından dürüstsün” dedi. Ha ben orospu çocuğuyum çünkü! Senin sorularını kale alıp yanıtlamaya çalıştığım için, ben siyasalda politika okudum benim direk alanım olmuo işletme, karşı tarafın taksisiyim ben demediğim için.
Senin daha bir mülakat yapmayı bile organize edemeyen okulunda “yönetim ve organizasyon” master ı yapmak için kıçımı yırtıyorum. Başvurusu için yok belge bırakmak adına işimden gücümden izin alıp, zaman harcayıp, para harcayıp te anasının örekesindeki Bahçelievler’e gidip başvuru yapıyorum. Mülakata girecem sıram kaçmasın diye bi o binaya bi diğerine dolap beygiri olmuşum. Terden giydiğim gömlek sırtıma yapışmış. Sen geç benim karşıma ağız burun ey hıyar gibi! Almazsanız da skime kadar yolunuz var sözde eğitilmiş ukala bok sürüsü!

Dürüstlük mü istiyodunuz alın size dürüstlük!

PiEs: Bülent Ersoy'dan korkuyodum; Armağan Çağlayan'a denk geldim...

1 yorum:

gözde insanı dedi ki...

anaaam...sinem ben bile bu kadar sinirlenmedim lan.. öd. sktrsin ipneler :) zaten karı milletinden hiç hazetmem ben de..

Yorum Gönder