Fitnız

14 Haziran 2009 Pazar

Fındık ezmesini anlatırken belirttiğim gibi zayıflamam lazım. Bu maksatla 2 ay kadar önce bizim buradaki bir spor salonuna yazıldım. Bir yıllık yazılınca 6 ay da kendileri hediye ediyorlarmış. Sanırım zorunlu askerlik gibi 18 ay koşturup durucam.
Tabiyatım gereği sportmen bir insan değilim. Bırakın kendim spor yapmayı futbol maçı izlerken bile yorulurum. Bir o kaleye koşuyorlar sonra gol atamayınca haydi öbür kaleye. İzlemek bile yoruyo insanı.
Neyse bu sebeple devamlı ayağımı sürüyerek gidiyorum. Sevmiyorum lan spor yapmayı! Öle insanların söylediği gibi spor yaptıktan sonra enerjik ve mutlu filan da hissetmiyorum.
İşkencem yarım saatlik bir yürüyüşle başlıyor. Allahım o yürüyüş bandı ne saçma sapan bir alettir! Kendimi kafesindeki bir hamster gibi hissediyorum. Böyle çarkım var bir tane koşuyorum amaçsızca. Bu mudur yani insanlığın geldiği son nokta?
Sonra bir başka amaçsız aktiviteye geçiyorum…yarım saat hiçbir yere gitmeyen bir bisikletin pedallarını çeviriyorum. Hatta o kadar amasızca ki bisikletin üzerindeyken Cosmopolitan, Instyle, Harperz Bazaar dergilerine filan bakabiliyorum.
Bisikletten indiğimde hafiften götümde bir havalanma başlıyor. Nede olsa ben tam bir saat spor yapmış bir kişiyim artıkın. Madonna da böyle başladı tabi 1 saat bi saat. Tişörtümün kollarını hafiften yukarı kıvırıyorum kaslı kollarımı ortaya çıkarmak için aynı bıngıl manzarayla karşılaşıyorum hemen geri indiriyorum şerefsiz tişörtü..Daha değil henüz işimiz bitmedi…
Diğer bacak açma kapamalı, ağırlık kaldırmalı engizisyon aletlerine geçiyorum. Sanal ağırlıklar kaldırıp indiriyorum.
2 saatin sonunda yorgun, keyifsiz ve sağlıklı bir hamster olarak dönüyorum evime…

0 yorum:

Yorum Gönder