Televizyonumu İstiyorum...............

9 Haziran 2009 Salı

TV WarImage by Midnight-digital via Flickr

Son zamanlarda hiç TV seyredemediğimi farkettim. Büyük bir kayıp değil esasen ama artık hakkaten katlanamıyorum. Bugün yemek yerken annemlerin izlediği ve benim de dolaylı olarak maruz kaldığım diziler hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Aslında çok ilginç hepsinin konusunu, karakterlerini filan biliyorum bir şekilde.
1. Küçük Kadınlar: Öncelikle Allah bunların belasını versin… İliğimizi kemiğimizi sömürdüler. Ya 4 tane kızın başına daha ne kadar felaket gelebilir. Şu ana kadar olanları sayıyorum. Taciz, tecavüz, iftira, iftira sonucu hapis, mafya çatışması, küçük kardeşin velayetinin alınması, parasızlık, birinin kalp hastası olması. Ne öğreniyoruz bu diziden? 4 tane kadın pardon düzeltiyorum “kız” asla ama asla hayatta tutunamaz. İllaki yanlarında bir erkek figürü olmalıdır. Çalışıp, kazanıp okumak yoktur. İlla birileri birilerine tecavüz filan etmelidir.
2. Yaprak Dökümü: Bu dizinin adını “Kızlarım Nasıl Orospu Oldu?” olarak değiştirmek istiyorum. Yaprak dökümü de talihsiz serüvenler dizisi (A series of unfortunate events)tadında bir yerli dizimiz. Bakın dizi diyorum kitap uyarlaması demiyorum. Bu diziden ne öğrendik: Bu devirde kardeşine bile güvenmeyeceksin.
3. Aşk-ı Memnu: yada “3 Ayda Yengeme Nası Çaktım” buna da kitap uyarlaması demiyorum, diyemiyorum. Fakat Kıvanç Tatlıtuğ’un eşsiz oyun gücü diziyi izlettiriyor sevgili okur. Bana şerefsiz dediğinizi duyar gibiyim. Neyse.
4. Annem: Bu dizi bitti sanırsam ama bir çift lafım var. Nasıl bir sapık zihniyettir bunu yazan, yöneten, oynayan. Bir dizideki bütün kadınlar nası aynı anda hamile kalabilir? 17 yaşında hamile kalan genç kız nasıl okulundan alınıp güle oynaya evlendirilir- hemide politikacı baba ve mühendisimsi anne tarafından?Bu dizide bir tane korunan adam yok mu lan? Yok mu bizim memleketimizde prezervatif, doğum kontrol hapı, sinyal lambası takoz veyhut çekme halatı. Lan Afrika’da bile adamlara bunlar çoğalmasın birbirine hastalık bulaştırmasın die köy köy gezip anlatıyor adamlar. Bu dizide İstanbul’un göbeğinde millet dokuz doğuruyor. Korunun lan ey halkım. Bu diziden ne öğreniyoruz: Tüm doğum kontrol yöntemleri anlamsızdır, hatta yoktur lan ole bişi; kürtaj yaptırmak ise hem çok büyük bir günahtır hem de insanı derinden zedeler. O yüzden siz ne olursa olsun doğurun..çoğalın…üreyin..
Bizim evde şu an için genelde izlenen diziler bunlar. Her akşam insanlar işinden gelip bunları izleyen yurdum insanının psikolojisi ne ayaktır bilemicem. Amacım zaten sosyal mesaj vermek değil , bana da düşmez sadece bizim evde izlenmesin abi artık. Yeter lan!
Eskiden ne güseldi. Bizimkiler vardı. Hiçbişey olmuyodu dizide ama böyle psikopatlıklar da yoktu. Süper Baba vardı, Şehnaz Tango. Sona Zeki-Metin’in dizileri Hastane filan. Abi Olacak Okadar bile daha iyiydi..
Televizyonumu istiyorum. Okuldan eve geldiğimde izleyip kafa dağıtmamı, gülmemi sağlayan televizyonu geri istiyorum.




Reblog this post [with Zemanta]

1 yorum:

gözde insanı dedi ki...

puhahaha :D
güzel teşhis sinemcim..
o değil de bi ilhan irem vardı ona noldu :P

Yorum Gönder